cinayetnotlari

karşımda, sağımda ve solumda olan duvarlar bomboş; ne yazı ne de çizimler var. biraz daha başımı yukarıya kaldırdığımda, bulutlar arkalarına tüm ihtişamıyla güneşten aldığı ışığını yansıtan Ay'ı saklamaya çalışırken, güzelliğini solgunlaştırmışlar. aynı ruhu yaralı mahkûmlar gibi..derin koyu gölgelerin varlığında yeniden duvara baktığın anda, hâla yazacak cesareti kendimde bulduğuma inanamıyorum! kıyısından dolaştığım denizin dibinde boğulurken yapabildiğim tek şey yazmak, cesaretin sebebi değilse sonucu yazabilmekte saklandı'

cinayetnotlari

karşımda, sağımda ve solumda olan duvarlar bomboş; ne yazı ne de çizimler var. biraz daha başımı yukarıya kaldırdığımda, bulutlar arkalarına tüm ihtişamıyla güneşten aldığı ışığını yansıtan Ay'ı saklamaya çalışırken, güzelliğini solgunlaştırmışlar. aynı ruhu yaralı mahkûmlar gibi..derin koyu gölgelerin varlığında yeniden duvara baktığın anda, hâla yazacak cesareti kendimde bulduğuma inanamıyorum! kıyısından dolaştığım denizin dibinde boğulurken yapabildiğim tek şey yazmak, cesaretin sebebi değilse sonucu yazabilmekte saklandı'

mazidekalanlar

şimdi yirmi yaşında yorgun bir bedensin. oysa sen on altı yaşında gözlerinin içi gülen, tüm hayallerine sımsıkı sarılan bir kızdın. küçücük kalbine kocaman umutlar sığdırmıştın. dünyayı değiştireceğine inanmış, kendine sözler vermiştin. ama hayat.. bazen planlarımızı yarım bırakır. yine de unutma, o içindeki ışık hâlâ orada bir yerde. belki biraz solgun, belki biraz yorgun, ama hâlâ seninle.

cinayetnotlari

uygarlık bize milyon çeşit yasakla sağlanmış bir düzen hediye etti. sanırım, en tembel dertlerimizin, varlığımızın özünü teşkil eden trajedinin yatıştırılması konusunda kimseye güvenmemeyi öğrendik. eğer bir hedefin yoksa, kulağın rahat olur. kaybedecek bir şeyin yoksa, kaybolmak seni bozmaz. yenileceğinden eminsen rakibini ciddiye alman gerekmez. benim payıma paylaşılamayan şeyler düştü galiba? beni mahveden hatalarım hangileriydi, emin olamıyorum. gerçek bela, devrim niteliğindeki bahtsızlık, büyük noksan neydi hayatımdaki? bunlar ve benzeri belirsizlikler insanı sersemletiyor. yanlış anlamaların mikrodalga fırında ısıtılmış ve çabucak bayatlayan umut kırıntılarıyla besleniyorum. zehirlenmeye bile yetmeyecek porsiyonlarla. tımarhanede esir edilmiş felçli bir dilsiz kadar gerginim...asmaların başında nöbet tutmak, üzümlerin olgunlaşmasını sağlamıyor. saatin akrebinden hız beklememeliyim. tüm umudumu hayırlara vesile olan aksaklıklar 12'den vuran yanlış anlaşmalar ve sorunları halleden hatalara bağladım. dünyada sahtelik kadar gelişim gösteren başka bir şey yok. o yüzden, paradokslarla haşır neşir olmadan hayatımıza canlılık katamıyoruz. imkansıza yatırım yapmadan kazanamayız. kaybetmedikçe zenginleşemeyiz. dirilmek için kendimizden başlayarak her şeyi yok etmemiz gerek. vücut bulması için can attığımız şeyi inkar etmek, yok saymak, reddetmek zorundayız. doğru, ancak yalanların sürekli desteği sayesinde ayakta durabiliyor'

Marlenaaa_

Ve her vahşi çiçekte vardır bi gurur.
Reply

hebaedilenruhlar

cinayetnotlari

yine mahşer günüydü kalbin. suskunluğunu koruyor, çok direndi üzerine gitmeden. kan kusuyorsun, kırılmışsın bir kere. düşünüyorsun gizli gizli, içten içe. kabristan yeriydi kalbin ceset dolu. doymuyor toprak aldıkça alıyor. yine acı koktu biliyor kalbin. bir tek ölüme çare yok:
Reply